
Kısıtlı bilgi ve akıl ile her şeyi bileceğini zanneden insan bilinmezlik çemberinde döner durur, oysa ki teslimiyet bu bilinmezlik çemberinden ve çıkmazdan kurtuluşun tek yoludur... R&S
İnsanoğlu her konuda kısıtlı yaratılmış bir varlıktır. Mesela belirli frekans aralığında duyarız, belirli dalga boyunda ki ışıkları ve cisimleri görebiliriz. Mikron boyutunda ki cisimleri veya varlıkları göremeyiz. Çevremizde olan bitenin tam olarak farkında değilizdir aslında. Basit bir örnekle, mikroskop icat edilene kadar (17. y.y) bakterilerin farkında bile değildik. Bizi hasta eden, hatta salgın hastalıklarla ölümlere neden olan bu minik varlıklardan uzun zaman sonra tanışabildik.
Evet, mesele bilinmeyeni bilebilmek, aklımızı ne kadar zorlasak da ancak kapasitemiz kadar olur. Bilim ve teknolojiyi kullanarak tabi ki bir yere varabiliriz. Fakat bu çevremizde ve hayatımız da olan biten her şeye KADİR olabileceğimiz anlamına gelmez elbet.
Teslimiyet bu bilinmezliğin neresin de peki?
Burada ki teslimiyet, Allah (c.c)' a ve O nun dinine kayıtsız inanmış boyun eymiş olan müslüman kişinin Yaradana olan bağlılığını ifade etmektedir. Eğer inanıyorsak biliriz ki cevap veremeyeceğimiz anlayamayacağımız idrak edemeyeceğimiz bir çok konu vardır aslında...Kutsal Kitabımız Kur'an da Bakara Suresi 255. ayette "......Onlar O ' nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar." der. Bu nokta da her şeye cevap bulabileceğimizi düşünürsek büyük bir çıkmaza düşeriz, bilinmezlik çemberinde döner dururuz.
Evet müslüman kişi teslim olmuş boyun eğmiş kişidir kendisini bilinmezliklere sürüklemez şüphesiz itaat içindedir sorgulamanın sınırını bilir ve orada durur. Bu hiçbir şeyi araştırmaz anlamına gelmez tabi ki de.
Bir örnekle bağlayalım konuyu 12v luk basit bir elektrik motorunu 220 v ile çalıştırmaya kalkarsanız motoru yakarsınız yani her şey kapasitesi kadardır.
Biz İNSANLAR da öyle...
Bu manada sorgulamanın sınırını bilmek ve orada durabilmek bilinmezliklerden kurtuluşumuz olacaktır..
Teslim olabilmek dileğiyle...
"Her şeyi bilme şeklindeki bu kendini beğenmiş küstahlığın temeli hiçbir zaman hiçbir şeyi anlamamış olmaktan başka bir şey değildir. Bir kerecik de olsa, tek bir şeyi tam olarak anlama deneyimi olan ve bilginin nasıl elde edildiğini gerçekten duyumsamış olan bir kimse, kendisinin hiç anlamadığı, sonsuz sayıda başka hakikatlerin de var olduğunu fark eder." GALİLEO
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder